Zaten fragmanı izleyip de iç geçirmemek, bi göz atayım dememek mümkün değil.
Müzikleri,sahnelerin güzelliği,dekor, kıyafetler resmen tam puan aldı. Galatanın eteklerinde tatlı bi kafe mi dersin, bahçeli,çiçekli tatlış bi apartman mı dersin, salaş ama tarz giyinen Özgü Namal mı dersin, ne istersen var. Fakat görsel ve müziksel olarak bu kadar tatlı bi hikaye maaalesef oyunculuk anlamında çok sarıcı değildi. Yani acaba hikayede mi bi sorun var diyorum,yoo bence Tuna Kiremitçi'nin romanından uyarlanan kitap tam soğuk havalarda sevdicekle battaniye altına girilip izlenecek,izlerken de sıcak çikolata içilecek film. Fakat diğer rollerinde devleşen, her yapımına gözüm kapalı alkış tuttuğum Özgü Namal bu projede nedense bi tutuk. Şimdi böyle kırk yıllık sanat eleştirmeni gibi bilmiş bilmiş konuştum,ama cidden benim gibi sanat gözü sadece görselden ibaret olan biri bile "yav bu işte bi şeylik var" diyorsa cidden vardır!
Diyaloglar arası kopukluk, hızlıca söylenmiş yapay replikler, "beni kim buraya koydu yav?" şaşkınlığında bi oyunculuk gördüm, Ayşeye bi türlü ısınamadım :(
Ama gariptir çok fanı olmamama rağmen Engin Altan Düzyatan'ı, daha inandırıcı ve samimi buldum. Ruhunun bi yerinde serseri bi müzisyen yatıyomuş demek.
Bu arada konuya gelirsek, Mehmet bi zamanlar popüler bi grupta çalmış ama şimdi sadece para kazanmak için zengin ve yeteneksiz öğrencilere ders veren, bi de üstüne boşanmış ve kızını anca haftasonları gören bi baba.
Şimdi koca olarak bu serseri yaşam biçiminden tam puan veremicem ama baba olarak lokum gibi!
Yani şunların güzelliğine bakar mısınız o.O
Kalp kalp kalppp <3 <3
Ayşe ise kendi küçük tatlı mekanını işleten, kocası Orhanla sorunları olan bi kadın. Bu arada Ayşe ve Orhan çiftiyle Mehmet altlı üstlü oturuyorlar ve aynı zamanda uzun zamandır da arkadaşlar.
Bi gün gene ateşli bir tartışmadan sonra Orhan evden çekip gidiyor ve birden kayboluyor.
Ayşe kafayı yemiş gibi onu ararken Mehmet de Ayşeye yardım etmeye çalışıyor.
Ve yavaş yavaş Ayşeye aşık olduğunu fark ediyor.
Filmde ufak tefek izmir sahneleri var ki bu bile kendimden geçmeme sebep oldu-bkz. klasik izmirli davranışı vol.1 -
Ama öyle güzel ve aynı zamanda sıradan yerler seçmişler ki izlerken "aaa ben de bu yoldan yürüdüm, ama hiç böyle bakmamıştım" oluyor insan. Galatanın arka fonda olduğu sahneler de en az izmir kadar güzel. Sözün kısası kafa dinlendirmek, kısa süreli kaçamak yapmak için güzel bir film ama çok etkileyici ya da sürükleyici bir şey arıyorsanız aradığınız bu film değil.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder