Karakteri analiz edersek,klasik Sherlock Holmes a göre biraz daha soğuk bir tip. Sinemada gördüğümüz Sherlock da zekiydi,kibirliydi;ama nedense daha bir tatlı serseri imajı uyandırıyordu. Burdaki Sherlock ise tam aksine,sadece dahi ve kibirli. Tabi bundan dizi Sherlock'unu sevmediğim sonucunu çıkartmayın,zira her ne kadar soğuk nevale olsa da sevdim keratayı. Aşırı zeki olmasının getirdiği bir çekicilik var, senaristler de sanırım bunun farkında,zira sadece zeki ve soğuk olsaydı, bir dizi için fazlasıyla itici olurdu. Ama bu Sherlock, cidden zeki,yani dizinin ortasından itibaren başlayan, "zekanın çekiciliğine kapılmak" olayını yaşıyorsunuz.
İlk yarım saati atlattınız mı,macera garanti yani.Belki o kadar bile sürmeyebilir.
Bu bölümün vakasına gelirsek,dizinin başında 3 tane intiharımız var.Fakat tam olarak intihar olmadıklarından olsa gerek,yetkililer bunu araştırmaya başlıyorlar. Sherlock olaya dahil olduktan sonra 4. bir vaka daha gerçekleşiyor ve diğer üçünün aksine bu kurban bir iz bırakmayı başarıyor.Ve olaylar karmaşıklaşıyor. Süprizi kaçırmamak adına bir şey söylemek istemiyorum,fakat Sherlock katili bulup "bu insanların nasıl kendi iradeleriyle intahara ettiklerini?" sorduğunda katil sadece "ikna ediyorum.İstersen gösterebilirim." demişti.İşte o dakikalarda,meraktan kafayı yiyecek duruma gelmiştim. Sonu beklediğim kadar muazzam ve zekice değildi,ama gene de iyi planlanmış. Umarım her bölüm daha da güzelleşir.